top of page

YASAL UYARI;

Bu sitenin içerigi 23+ yasindan küçükler için uygun degildir.

Bu siteye girilmesi durumunda www.travestilertravesti.wix.com/Travesti.com   Travesti Sitesi

hiç bir sorumluluk kabul etmemektedir.

1117 sayili muzir ve nesriyat kanunlari uyarinca 23+ yasindan küçüklerin sitemize girmesi kesinlikle yasaktir.Travesti  

 

 

                                İzmir Travesti

 

Dilencilerin Kucağındaki Çocuklar Neden Sürekli Uyuyor

 

Biz duygusal insanların dilencilerin yanından geçtiğimizde kucağında resmen cansız bir beden gibi uyuyan bebeğin halini gördüğümüzde, O an için her şeyimizi vermek geliyor bazen içimizden.. Alttaki yazıyı okumanız tam üç dakikanızı alacak fakat “O kucaktaki bebeğin neden uyuduğunu gayet iyi anlayacaksınız.!” Bunun aslını öğrendiğinizde adeta şok geçireceksiniz.

 

Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur?

 

Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor.Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli giysiler içinde habersizce uyuyor.Yoldan geçen sayısız insan ona para veriyor. Kötü bir niyeti olduğunu düşünmeden, her zaman cebindeki son kuruşu ve üzerindeki son kıyafeti hayırlı bir iş yaptığını düşünerek vermeye hazır olan insanlar.Bir ay boyunca bir dilencinin yanından geçtim. Bunun çete kontrolünde bir aldatmaca olduğunu bildiğim için dilenciye para vermedim. Bir ay sonra dilencinin önünden geçerken aniden bir şey fark ettim…Her zamanki gibi pis bir eşofman giydirilmiş bebeğe baktım. Sabahtan akşama kadar kirli bir metro istasyonunda bir çocuğun bu kadar sakin durmasını garipsedim. Bebek uyuyordu. Ağlamıyordu, hıçkırmıyordu veya bağırmıyordu, sadece başını annesinin dizlerine gömmüş uyuyordu.Sevgili okuyucular, aranızda çocukları olan var mı? 1-2-3 yaşlarındaki bebeklerin ne sıklıkta uyuduğunu hatırlarsınız. İki veya en fazla üç saatlik( ardışık olmayan) öğleden sonra şekerlemesi yaparlar ve bu aralıklarla tekrar eder. Fakat ben bir ay boyunca dilencinin kucağındaki bebeği bir kere bile uyanık görmedim! Dilencinin dizlerine gömülü olan bebeğin yüzüne baktım ve içimde beliren kuşku daha da arttı. Gözlerimi bebeğe dikerek dilenciye sordum: “Neden sürekli uyuyor?”Dilenci beni duymamış gibi yaptı. Gözlerini indirdi ve yüzünü perperişan ceketinin yakasına sakladı. Soruyu tekrarladım. Kadın tekrar yukarı baktı. Ardından arkamdaki bir yere iğrenmiş bir şekilde baktığını fark ettim. Bas git, diye mırıldandı. Ben adeta çığlık atar gibi “neden sürekli uyuyor?” diye sordum bir daha.Arkamdaki kişi omzuma elini koydu. Arkamı döndüm. Yaşlıca bir adam, tasvip etmeyen bir tavırla bana bakıyordu:“Ondan ne istiyorsun? Ne kadar zor bir hayat yaşadığını görmüyor musun?”Eh… Cebinden biraz para aldı ve dilencinin çantasına attı.Dilenci tevazu ve büyük bir keder ifadesi belirmiş yüz ifadesi takınarak istavroz çıkardı. Adam omzumdan elini çekti ve metro istasyonundan dışarı çıktı. Bu yaşlıca adamın eve gittiğinde, ev halkına metro istasyonunda gördüğü ruhsuz bir adama karşı fakir, perişan bir kadını nasıl savunduğunu anlatacağından eminim.Ertesi gün bir arkadaşımı aradım. Bu arkadaşım zeytin gibi gözleri ile Romen uyruklu komik bir adamdı. Eğitiminin sadece üç buçuk yılını tamamlamayı başarmıştı. Eğitimini tamamlayamaması, onun pahalı ve yabancı arabalarla şehrin sokaklarında gezinmesini engellemiyordu. Arkadaşımdan bu işin bariz bir şekilde organize edilmiş olduğunu öğrenmeyi başardım. Kullanılan çocukların ailelerden “kira”landığını veya en basit deyişiyle kaçırıldığını öğrendim.Bebeğin bütün gün uyuması için bu kişiler tarafından ona votka ya da uyuşturucu verildiğini de şaşkınlıkla dinledim. Tabii ki, çocukların vücutlarının böyle bir şok ile baş etmesi mümkün değildir, bu yüzden çocuklar genellikle ölür. En korkunç şey ise – bazen bu çocuklar “iş günü” içerisinde ölür. Ve sözde annenin akşama kadar kucağında ölü bir çocuğu tutması gerekir. Bu bir kuraldır. Yoldan geçenler torbaya biraz para atar ve bunun ahlaki ve doğru bir şey olduğuna inanır, bunun “yalnız” bir anneye yardım etmek olduğunu düşünür. Ama değildir.Ertesi gün aynı metro istasyonunda yürürken gazeteci kimliğimle konuşmaya hazırdım. Kadın aynı yerde oturuyordu ve kucağında dünkünden farklı bir bebek tutuyordu. Ona bu çocuğun belgelerini ve dünkü çocuğun nerede olduğunu sordum. Cevap vermedi. Fakat yanımdan geçen insanlar neden çocuklu ve yoksul bir dilenciye bağırdığımı sorup aklımı kaçırdığım imasında bulundular. Bunun üzerine metro istasyonundan bir koruma eşliğinde zorla çıkarıldım. Yapmam gereken tek şeyin polisi aramam gerektiğini biliyordum ve aradım. Fakat polis geldiğinde ortada ne dilenci ne de bebek vardı.Eğer siz de sokaklarda çocuklarıyla dilenen kadınlar görüyorsanız, para vermeden önce bir kez daha düşünün. Para vermediğiniz takdirde sektörleşmiş bu tür kötü niyetli işler bir süre sonra bitecektir. Böylece çocukların votka ve herhangi bir ilaç verilerek kullanılmasına ve sömürülmesine de engel olacaksınız.Dilencilerin kucağında uyuyan bebeğe sakın şefkat ile bakmayın. Bu korkunç gerçeği görün!İşte artık bu yazıyı okuduğunuz için dilencilerin kucağındaki çocukların neden sürekli uyuduğunu artık öğrenmiş oldunuz..Duyarlılığınız bir bebeği, bir hayatı kurtarmak için bir adım olabilir.  Lütfen Paylaşınız..

Taşeron İşçi Son Dakika Haberleri! 4 Milyon

Kişinin Beklediği Yasa (22.04.2014)

 

 

4 maddenin Torba Yasa Tasarısı'na girmesinin kesinleşmesinin ardından, 4 milyon vatandaş borçlar konusunda yapılacak düzenlemeye kilitlendi. Taşeron İşçilere kadro geliyor mu?

 

 

Sağlık prim borcu bulunanlara af, taşeron işçilerle ilgili düzenleme, yaş bekleyenler sağlık hizmeti ve Bağ-Kur borçlarına af getirilmesiyle ilgili maddelerin Torba Yasa Tasarı'sına girmesi bekleniyor.4 MADDENİN GİRMESİ KESİNLEŞTİTorba Yasa'nın Mayıs'ta Meclis'e gelmesi bekleniyor. Torba Yasa Tasarısı onlarca maddeden oluşuyor. Ancak bu maddelerin yasada yer alıp almayacağı henüz kesin değil.Posta'nın haberine göre 4 maddenin tasarıda yer alması kesinleşti. Bunlar,taşeron işçilere devlet güvencesi, emeklilikte yaş bekleyenlere düşük primle sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, 4 milyon genel sağlık sigortası prim borçlusuna af ve Bağ-Kur borçlarının yeniden yapılandırılması.4 MİLYON BORÇLU İÇİN UMUT1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart uygulaması terk edilip Genel Sağlık Sigortası'na geçilmişti. Bu sistemle sosyal güvencesi olmayan 12.5 milyon kişinin gelir testi yaptırması gerekiyordu. Ancak bunlardan 4 milyonu gelir testi yaptırmadı. Bu kişilerin her ay 245 lira prim ödemesi gerekiyordu. Fakat çoğunun haberdar olmadığı bu uygulama nedeniyle 4 milyon kişinin 8 milyar lira prim borcu birikti. Borcunu ödeyemeyen 4 milyon kişiye Torba Yasa ile kolaylık sağlanması bekleniyor. Bunlardan 550 bin kadarı zaten gelir testine zamanında gitmediği için her ay için 240 lira broçlu. Torba Yasa ile 240 lira borç yazılan kişiler gelir testine girecek. Geliri düşükse borçları kalmayacak. Diğer borçlular anaparalı taksitlendirilecek.

Türk kaptan, Yunan sularında öldürüldü!

 

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nden aldığı Suriyeli kaçaklarısürat motoruyla yurt dışına götüren Türk kaptanın,Yunan Sahil Güvenlik botundan açılan ateş sonucuhayatını kaybettiği öğrenildi. Ölen kişinin kimliği ise açıklanmadı.

 

Bodrum'dan dün gece yarısı sürat teknesine bindirdiği 7 Suriyeli kaçağı Yunanistan'a ait İstanköy Adası'na geçirmek isteyen Türk kaptanın, Yunan Sahil Güvenlik botundan açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.Adı açıklanmayan Türk kaptanın Yunan Sahil Güvenlik botu tarafından fark edildiği, kaçmaya başlaması üzerine takip edildiği, Türk sularına geri dönmeye çalışırken açılan uyarı ateşi sonunda ağır yaralandığı, kaldırıldığı hastanede ise yaşamını yitirdiği belirtildi. Sürat motorunda bulunan Suriye uyruklu kaçakların, gözaltına alındığı öğrenildi. İstanköy Devlet Hastanesi morguna kaldırılan cesedin otopsi için Rodos Adası'na gönderileceği belirtildi.

Bornova'dan Dostluk Mesajları

 

Ziyarette Karşılıklı Dostluk Mesajları Verildi. 02: Zeynun Kılınç,

 

“Tatlı Yiyelim, Tatlı Konuşalım” Diyerek Başkan Olgun Atila’Ya

 

Baklava İkram Etti

Sanayi ve çalışyor, İzmir Dostluk Birliği, Bornova Belediye Başkanı Yüksek Mimar Olgun Atila’yı makamında ziyaret etti. Ziyarette karşılıklı dostluk, kardeşlik ve destek mesajları verildiİzmir Dostluk Birliği, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’yı ziyaret etti. Kendisini tebrik edip başarılar dileyen Birlik üyelerine teşekkür eden Başkan Olgun Atila, sivil toplum örgütleriyle işbirliği içerisinde çalışacaklarını dile getirdi.Birlik ve beraberlik içerisinde daha iyi bir Bornova yaratmak için yola çıktıklarını ifade eden Başkan Olgun Atila, “Hepimiz dostuz, kardeşiz, arkadaşız. Bana her zaman destek verdiniz, tavsiyelerde bulundunuz. Sizler gibi dostlarım, abilerim olduğu için çok şanslıyım” dedi.İzmir Dostluk Birliği Platformu Başkanı Zeynun Kılınç, hiçbir partinin rozetini taşımadıklarını belirterek, “Sizi bugüne kadar hep bir kardeş olarak gördük. Bu ilişkimizin bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğine ve Bornova için iyi şeyler yapacağınıza inancımız tam” diye konuştu.Aynı zamanda TÜFAD (Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği) İzmir Şubesi Başkanı da olan Platform Üyesi Dr. Şaban Acarbay ise Başkan Olgun Atila’nın hizmetlerinin takipçisi ve destekçisi olacaklarını ifade etti. Acarbay, ''Çocukluğunu bildiğimiz evlatlarımızın böylesi önemli makamlarda olmaları bizleri çok mutlu edima arkadaşlarına başarılar diliyorum'' şeklinde konuştu.

bottom of page